1-3 günde kargoda / 550 TL ve üzeri alışverişlerde kargo ücretsizdir (toptan sabunlar hariç)
14.- 15. yüzyılda İspanyol Denizciler Güney Amerika da Meksika'ya ayak bastılar. Meksika’yı fetih için planlanan bu harekatta Meksika içlerine doğru ilerlediler. Gördükleri değişik birşey vardı. Yerliler bir ağacın meyvelerini topluyorlardı. O zamana kadar görmedikleri garip bir ağaç. Bu meyveler 17-18 cm uzunluğunda bir keseyi andıran yapıda, içlerinde yine 35-40 tane daha küçük çekirdekler var. Bu küçük çekirdekleri ayırıp iki düz taş arasında ezip macun kıvamına getiriyorlardı. Daha sonra ağaç kaplarda bir süre bekletiyorlar ve bunları kabilelerindeki reislere, dini liderlere, birde sözü geçen nüfüslu kişilere ikram ediyorlar. Bazen de yerel pazarlarda bu çekirdeklerle değişim usulu değerli ürünler alabiliyorlardı. Hatta esir pazarından alışveriş etmek bile mümkündü. Bunu mevcut Meksika yerlileri Aztekler yapıyordu.
Aztekler bu kakao macununu çeşitli baharatlarla karıştırarak kullanıyorlardı. İspanyol askerler bu çekirdekleri avrupaya taşıdılar.Tabiki devamında İspanyol tacirlerin vazgeçilmez ürünleri arasında yer aldı. Aslında kıtalararası taşınma bu tarihten sonra tüm dünyada zevkle tüketilen çikolatanın doğmasına sebep oldu. Aşağı yukarı her coğrafyada sevilerek tüketilen çikolata İspanya, Fransa ve İsviçre’de ilk üretilmeye başlandı. Avrupalı tüketici kakaoyu çok sevdi. İlk zamanlar bunu süt ile kullanmaya başladı daha sonra bu macunsu ürünü farklı yöntemlerle üretmeyi yada yeniden kullanabilecek yöntemleri aramaya başladı. Birde kakaonun yağı da çıkıyor. Yoğun bir yağ oranı var.
Kakaonun dünyada tanınması anlatabildiğim kadarıyla ispanyol askerlerin meksika yerlilerinden görerek bu çekirdekleri kıta avrupaya taşımasıyla başlar. Tabi sonraki keşiflerde bu kakao ağaçlarının afrika kıtasındada bolca olduğu Nijerya, Kamerun, Fildişi Sahili, Gana gibi ülkelerde de görülmüştür. Asyada Endonezya’da bulunur. Orta Amerikaya mitolojik olarak mayaların getirdiğine inanılır. Nemli yağışlı hava, verimli topraklar, ılıman iklim kakao ağacı için uygun ortamlardır.
Geleneksel elde etme yöntemine bir daha göz atacak olursak. Önce çekirdekler toplanıyor,sonra eziliyor. Daha sonra bir türlü mayalandırarak acılığı alınıyor. Sonra yere sererek güneşte kurutuyorlar. Tekrar ezerek öğütülüyor. Eritilerek yağı ayrıştırılıyor. Tekrar kurutulup öğütülünce kakao tozu elde ediliyor. Şayet yağı alınmadan kullanılırsa çikolata yapımında kullanılıyor. Kakao tozu içeceklerde kullanılır ayrıca nefis aromasıyla pastacılık sektöründe profesyonel olarak kullanıldığı gibi evlerde geleneksel tariflere girerek pasta kurabiye ve benzerlerinin imalatında evsel kullanımı da vardır.
Şimdi biraz asıl konumuz Kakao Yağı (Theobroma yağı) hakkında görüşelim. Kakao yağı oda sıcaklığında katı haldedir. Ancak vücuda uygulandığında vücut ısısı ile erir. Yani vücut ısımız 36,5-37 derece santigrad olduğuna göre kakao yağının erime ısısıda bu olsa gerek. Pastel sarı renktedir. Saf haliyle yemeklerede katılabilir. Hafif çok hoş bir kokusu ve aroması vardır. İçinde çok güçlü antioksidanlar barındırır. Bu gerekçe ile uzun süre saklanabilir. Acıma ,ekşime yapmaz. Bakın burası çok önemli, neden derseniz acıma ve ekşime tabiki devamında gelen bozulma. Bu şu demek, yağ bakteri, mantar ve virus üremesi için çok uygun bir besi ortamıdır. Bir ürünün dayanıklı uzun raf ömürlü olması için istenmeyen mikro organizmaların ürememesi yada geç üremesi gerekir. Eğer ürün geç bozuluyorsa o zaman ürün içinde kendinide koruyan yapı taşları vardır. Buradan şu noktaya gelmemiz gerekiyor; bir ürün düşününki kendini koruyabiliyorsa bedenimize uyguladığımızda benim cildimide enaz aynı düzeyde koruyacaktır. Kakao yağı bunu öncelikle içerdiği güçlü antioksidanlarla sağlamaktadır. Serbest radikal oluşumunu engelleyen antioksidanlardır. İçeriğinde E vitamini çok güçlü bir antioksidandır. Hücre duvarının korunmasını ve beslenme elemenlerinin hücre zarında hücre içine geçişini kolaylaştırır. Dolayısı ile hücre yaşamına sağlıklı olarak devam eder. Yani yaşlanma olmaz daha doğrusu geç olur, hücre yapısı düzgün olduğundan cilde yansıması parlaklık, canlılık ve yumuşaklık olarak gözükür. İçeriğine devam edecek olursak A, B1 ,B2 ,C , E vitaminlerini görüyoruz. Ayrıca oleik asid, stearik asid, palmitik asidlinoleik asid karışımları ön plana çıkıyor. Tabi ki nem oranı da bir hayli yüksek. Çoğunlukla doymuş yağdır. Yüksek kollesterol yakınmaları olanlar ağız yoluyla fazla kulanamazlar. Hepimiz biliyoruzki içeriğindeki kafein fazla tüketilirse uyku kaçırır, sellülit metabalizmasını arttırır, taşikardi yapar. Baş ağrısı da cabası. Tüm bunlara dikkat ederek kakaoyu sağlığımıza uygun tüketelim.
Şimdi birazda kakao yağını nasıl ve nerelerde kullanalım onlara bir göz atalım. Kakao yağını kullanırken bazen sıvı halde olması gerekebilir. Bu durumda benmari usulü eritin. Olabildiğince metal ile teması olmasın. Yani kaşık kullanacaksanız ahşap yada plastik kaşık kullanmanızı öneririm. Kakaonun rengi yaz mevsiminde herkesi cezbeder. Bronzlaşmak deniz mevsiminde çok önemli. Birde bronzlaşmaya çalışırken yanıklarlada uğraşmamak gerekir. Kakao yağı güneş ışınlarını süzmez. Yani güneş ışığından korumaz. Dolayısı ile yanıp bronzlaşmak için ideal bir üründür. Sıkı durun basit bir bronzlaşma solüsyonu yapalım:
Bunları karıştırıp çalkaladıktan sonra tüm vücuta uygulayıp kolayca ve kakao renginde bir tene sahip olabilirsiniz.
Yeni doğan bebekler: ebeveynlerine mutluluk verirler. Anne sütü vazgeçilmez gıdalarıdır. Ama annelere bir sıkıntıda getirir. Meme uçları helede uygun emzirme sonrası bakım yapılmazsa küçük canavarların beslenme faaliyetlerinde hayli zarar görür. Çatlaklar, ufak kanamalarada yol açar ve neredeyse emzirmek büyük bir ızdırap haline dönüşür. Çaremiz emzirme sonrası meme uçları ılık suyla silindikten sonra kakao yağı yedirilerek sürülür ve temiz bir tamponla kapatılır. Kakao yağının sürüldüğü bölgeyi adeta kalkan gibi korumaya alma huyu nemin dışarıya çıkmasını engeller. Buda annenin göğüslerini nemli, yumuşak, kadifemsi olarak kullanmasını sağlar.
Saçlar: burada önce afro saçlara sahip olanlara seslenmek isterim. Kıvırcık saç sahiplerinin saçlarına bakım yapması bazen farklı şekil vermesi çok zahmetlidir. Şimdi bu saçlara özel bir karışım önereceğim. Bunu uyguladıklarında kıvırcıklar biraz açılacak, dolayısı ile çok daha kolay saça şekil verebilecekler.
Bu karışımı banyodan sonra yarı kurutulmuş saçlara diplerden başlıyarak uçlara doğru parmak uçları ile uygularsanız afro saçlarınıza farklı bir şekil verme ve de aynı zamanda saçlarınızada mükemmel bir besleme ve koruma kürü yapmış olursunuz. Bu karışımı 15 dakika tutup daha sonra doğal bir sabun ile yıkayın. Çünkü kakao yağı bir süre sonra katı hale geçer.
Cilt maskesi: aşağıda ki formülü bir merhem haline getirip yüzünüze 20-25 dakika maske olarak uygulayın. Cilde derin nem,harika bir makyaj altı bakım yapıp uygun zemin hazırlamış olursunuz.
Masaj yağı: özgün koku ve aroması iştah açıcı ve huzur vericidir. Zaten yüksek nem de içeriyor, eh bir de deride kadifemsi doku bırakıyor. O halde buyrun masaja.
Banyo: birazda kendinizi şımartın. Küvetinizi doldurun, huzur verici hemde tüm vücudunuza derin nem ve yine yumuşak bir ten sağlıyacağınız bir keyif banyosu yapın. Şimdi küvet suyuna kakao yağı uygularken dikkat etmemiz gereken birşey var. Uçucu yağlar suda erimezler yani çözülmezler. Bunu suda çözülmesini sağlayacak doğal taşıyıcılara gereksinim vardır. Bunlarda kaya tuzu ve baldır. Su da önce iki avuç kaya tuzunu eritin daha sonra birebir ölçüde birbirine karıştırdığımız 1 er fincan kakao yağı ve balı suya ilave edin. Artık keyif sizin.
Sabun: el yapımı doğal sabun içeriğinde varsa ,ideal bir sabun formülasyonu olur.Bulduğunuzda hemen evinize alın,sevdiklerinize hediye olarak götürün.
Saç: hep söyledim ama bir daha söylemek istiyorum. Doğal nemlendirici olması, besleyici olması, antioksidanlar içermiş olması tam yıpranmış, kuru saçlar için ideal bir ürün olacak. Pahalı saç bakım serumlarını bir kenara bırakın. Elinizde doğadan gelen bir ürün var. Kırılmaları önleyecek, parlaklık verecek, canlanmayı sağlayacak saçlı deriyi temizleyecek bunların hepsini bir defada sağlayacaksınız. Kimyasal şampuan ve jellerin saçlardan aldığı sebum, saçların kurumasına, kırılmasına neden oluyor. Kaybolan sebumu (yağı) yerine koyup derinlemesine nemlendirmemiz gerekiyor. Lütfen banyonuzda bir kavanoz içinde kakao yağı bulundurun. Saçlarınız ıslakken bunu diplerden uçlara doğru parmaklarınızla uygulayın 15-20 dakika sonra doğal el yapımı sabunlarla temizleyin.
Kakao yağı bir çok kozmetik firmasının koruyucu kremlerinde, balsamlarında, kısaca bütün ürünlerinde değişik oranlarda kullanılır. Kullandığınız ürünün içeriğine bakın şayet kakao yağı yoksa , siz kullanırken 1 nohut tanesi kadar ilave edin. Çok yararını göreceksiniz.