Açıklama
ZEYTİN ESANSI
Olive Fragrance
Tanrıça Afrodit’ten Gelen Güzellik Kokusu….
Krallardan peygamberlere, firavunlardan tanrıçalara barışın, adaletin, yeniden doğuşun, kutsallığın, bolluğun, bereketin kokusudur zeytin… En sevdiğimiz kokudur. Gelenekselliğin adıdır. Lezzetiyle, kokusunun efsanesiyle, faydalarıyla anlatmakla bitmeyecek bir hikayedir zeytin kokusu… Hasadının tüm doğallığının tenimizle buluştuğu kokudur. Tertemiz bir havada büyüyen zeytin çiçeğinin banyolarınızda neşeli dansıdır.
Hafif ve kalıcı bir kokudur Zeytin Esansı… Erdemit Körfezi’nin eşsiz zeytin bahçelerinin, dünyaca ünlü Ayvalık zeytinlerinin Madra ve Kazdağı’ndan gelen tertemiz havasıyla tatlı bir gezintisidir. Doğanın tüm güzelliğinin sabunlarınıza yansımasıdır. Kokusunun zarafetinin, doğallıkla özdeşleşmesidir.
Bir ürün yapmak önce içeriğini, kullanılan malzemeleri tasarlamakla başlar. Bazen de bir yeri, bir sevgiliyi, bir dostu hatırlayamaya çalışırcasına ciddi bir emek harcayarak yaparız aklımızdakini… Sabunlarımız için de böyle değil midir? Yaptığımız sabunun içine kattığımız her malzeme bizi bir yerlere götürür… Örneğin Zeytin Esansı‘nı düşünün! “Zeytin ilk nerede yetişmiş?”, “İlk kimler yemiş?”, “Bu koku nereden gelmiş?”, “Sabunlarda ne zaman kullanılmaya başlamış?“, “Zeytin kokusu sabunlarda nasıl durur?” gibi birçok soru gelir aklımıza… Bu kadar çok bilinmesi gereken cevap varken; hepsini bir kenara bırakıp zeytinin o muhteşem kokusu arkasında bizi hayran bırakan asil bir rolü olduğunu öğreniriz tarih sahnelerinde… “Bir meyveden bir kahraman, dost, kral tacı, birçok kişilik, Mekke’de bir yemin, yeni yaşam müjdecisi, Olimpos’ta bir tanrıçanın ödülü, ana, baba, arkadaş olur mu?” demeyin! Küçücük bir zeytin kokusundan bir efsane doğabiliyor.
Tüm bunların yanı sıra; bizim asıl ilgilendiğimiz şey yaptığımız sabunun güzel kokması ve bize bir duygu hissettirmesidir. Bazen oturduğumuz yerde burnumuza bir zeytin kokusu da geldiğinde bizi geçmişimize götürmez mi? Anlık aradığımız özlemlerimizi gidermez mi? Belki o an fark edemeyiz ama, zeytine ya da yaprağına benzer bir cisim bilinçaltı algımızda bizi uzak diyarlara götürür.
Kimi zaman başarılı bir sporcunun şampiyonluk tacı, ülkelerarası barış sembolü, kimi zaman tanrıça Afrodit’in güzellik iksiri olarak karşımıza çıkan zeytin kokusu, mitoloji de “Ölümsüzlük İksiri” olarak da bilinmektedir.
İlyada Destanı’nda şair Homeros’un da bahsettiği gibi; zeytinin ölümsüzlük kokusu şöyle anlatılır… “Ben herkese aitim ve kimseye ait değilim, sen gelmeden önce de buradaydım, sen gittikten sonra da burada olacağım”
Kokusunun etkisiyle ölümsüz Zeytin Esansı; bırakın en güzel büyüsünü sizlerin de kulağınıza fısıldasın!